'İnkarcı mantık artık sürdürülemez'

'İnkarcı mantık artık sürdürülemez'

DTK Daimi Meclis toplantısında konuşan Eş Başkan Ahmet Türk, Ortadoğu'da köle kalmış tek halkın Kürt halkı olduğuna dikkat çekti.

DİYARBAKIR - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclisi, 6. Genel Kurulu 3'üncü Ara Dönem Toplantısı'nın ardından ilk toplantısını gerçekleştirdi. DTK binasında yapılan toplantıya DTK Eş Başkanları Aysel Tuluk ve Ahmet Türk'ün yanı sıra Daimi Meclis üyeleri hazır bulundu. Türkiye ve Ortadoğu'daki son gelişmeler ile PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecrit, bölgede derinleşen çatışmalar, cezaevlerinde başlatılan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri ile Suriyeli Kürtlerin durumunu değerlendirmek üzere yapılan toplantı öncesi DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, yaşanan siyasal gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

'İnkarcı mantık artık sürdürülemez'

Türkiye ve Ortadoğu'daki gelişmelere dikkat çeken Türk, Kürtler kadar Ortadoğu ve tüm devletlerin var olan süreci iyi değerlendirerek bunu demokratik sürece evirmesi, politika üretmesi gerektiğini söyledi. Türk, yakıcı süreçler ile karşı karşıya kalan Kürt halkının geleceği için 21'inci yüzyılının çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Kürt halkının yaşadığı coğrafyada hem istikrar hem de istikrarsızlığın nedeni olduğuna işaret eden Türk, "Kürtler bugün Kürdistan'da ve Ortadoğu'nun 6 parçasında haksız ve hukuksuz bir mantık ile karşı karşıya ,ise geleceklerini doğru belirleyecek bir süreç için çaba harcar iken bu inkarcı mantığın artık sürdürülmeyeceğini de görmesi lazımdır. Kürtler Ortadoğu'daki halklar ile eşit ve kardeşçe bir anlayış ile kucaklanırsa Ortadoğu'nun istikrarını beraberinde getirecektir. Ortadoğu'da demokrasinin gelişmesine önemli katkılar sunacaktır. Çünkü gelişme ve olayları değerlendirdiğimizde demokrasi mücadelesini veren ve bu konuda büyük bedeller ödeyen Kürtler demokrasi kültürü almıştır ve politize olmuştur. Bir birikimi var, bir kültür var" dedi.

'Bu mücadele mutlaka başarıya ulaşacaktır'

Dünya ülkelerinin demokrasi kültürü ile ilgili Ortadoğu'daki gelişmelerden endişe duyduğunu ifade eden Türk, en barizinin ise Suriye diktatörlüğünün devrilmesinin ardından ülke yönetiminin geleceğinin tedirginlik yarattığına dikkat çekti. Eksik olanın demokrasi kültürü olduğuna vurgu yapan Türk, "Ama Kürtler gerçekten buna hazırdır ve Kürtler bu istikrarın sağlanmasına da önemli katkılar sunabilecek bir birikime bir güce sahiptir. Tabi ki bütün dünya Kürtlerin geleceğini düşünürken tabi ki geçmişten gelen inkarcı ve asimilasyoncu anlayışın değişmediğini görüyoruz. Burada Kürtleri halen 18-19'uncu yüzyıl mantığı ile yönetmek isteyen mantık ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Ama başından beri söylüyorum.. Değişimi ve dönüşümü gerçekleştirmeye hazır bir Kürt mücadelesi var. Bunun mutlaka başarıya da ulaşacağına inanıyoruz. DTK, bir yerde Kürtlerin geleceğini inşa etmek ve Kürtlerin demokrasi ve özgürlük mücadelesini taçlandırmak için çok ciddi bir sorumluluk ile karşı karşıyadır. İnanın ki bu kurum Kürtlerin geleceği için Kürtlerin gelecekteki oluşturacağı dostluklar için ve Kürtlerin yapacağı hizmetlerin belirlenmesi konusunda veyahut siyasetin hizmetlerini belirlenmesi konusunda önemli bir aktör önemli bir güçtür."

'Kürtlerin onuruna zarar verecek bir barış, barış olarak kabul edilemez'

Halkların düşmanlığına asla izin vermeyeceklerini düşmanlığın gelişmesine de karşı çıkacaklarını söyleyen Türk, bu anlamda gösterdikleri çaba karşısında ise bir akıl tutulmasının yaşandığını ifade etti. Haksız süreçlere rağmen diyalog ve birlikte yaşama koşullarının yaratılması için çaba sarf ettiklerini ifade eden Türk, "Ama herkes şunu çok iyi bilsin. Kürtlerin onuruna zarar verecek bir barışı barış olarak kabul etmeyiz. Barış her halkın onurunu koruyarak ve her halkın taleplerini saygı ile karşılayacak bir mantık ile ele alınması gerekir. Ve bu konudaki çalışmaların hızlandırılması gerekir" dedi.

'Kürt özgürlük mücadelesi bir isyan değil bir halkın talebidir'

Kürt halkının geleceği ile ilgili çok önemli projeleri olduğunu ve ortaya koyduklarına dikkat çeken Türk, acıların dinmesi için Kürt ve Türk halkının Oslo görüşmeleri sonucu ortaya çıkan protokollerin yaşama geçmesi için ısrarlı olması gerektiğini ifade etti. Görüşmelerin kaldığı yerden yeniden başlamasını ve diyalog ortamının sağlanması gerektiğine inandığını söyleyen Türk, bu anlamda özgürlük taleplerinden ödün vermeden çalışmalarını da sürdüreceklerini söyledi. Dünyanın küçüldüğünü ve uluslararası ilişkilerin önemli bir hal aldığını ifade eden Türk, dünyanın, Kürt özgürlük mücadelesini artık bir isyan ya da bir örgütün talebi olarak değil Kürt halkının talepleri olarak gördüğünü vurguladı. Ortadoğu'da köle kalmış tek halkın Kürt halkı olduğuna dikkat çeken Türk, bu anlamda bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi. Kürtler halkı rahata kavuşmadan Türkiye halklarının rahata kavuşamayacağını söyleyen Türk, bu konunun Türkiye ve dünya gündemine taşıyacak bir çalışmayı önlerine koymaları gerektiğini söyledi.

'Ulusal birlik için güçlü çalışmalıyız'

Ulusal birlik çalışmalarını da çok güçlü şeklide ele alınması gerektiğini vurgulayan Türk, "Yani bir yerde ulusal birlik çalışmalarımızı yürütürken diğer yandan da dört parçada yaşayan Kürt kardeşlerimiz ile ulusal birliğin daha güçlü hale gelmesi için güçlü bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Bu yüzyıl çok önemlidir! Bu yüz yıl Kürtlerin sınavıdır; her zaman söylüyorum. Biz bu konuda umutluyuz, inanıyoruz. Asla ve asla özgürlük mücadelesini veren özgürlüğüne tutkun olan hiçbir halk bu dönemde artık özgürlüklerden yoksun hak adalet hukuktan yoksun kalamaz. Ama biz, bize düşen sorumluluğu yerine getirmediğimiz takdirde sadece kaybetmeyeceğiz, Kürdistan'ın dört parçasında halkımız kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir. Hatta bugünkü mevcut kazanımları da kaybeder" diye konutu.

'Öcalan'a yönelik tecridin teşhiri için tüm dünyada eylem yapılmalıdır'

DTK'nin bu anlamda süreci omuzlaması gerektiğini vurgulayan Türk, şunları kaydetti: "Elbette ki bu yaşadığımız sürecin bedeli ağır olmuştur. Cezaevlerine baktığımızda başlatılan açlık grevlerinin; bu devletin Kürtleri zindanlara mahkum eden anlayışına karşıdır. Kürt halkının talepleri özellikle bugün tecrit altında tutulan Sayın Öcalan'a yaklaşım konusunda gerçekten çok gergin çok ciddi bir tepkinin ve bu tepkinin bütün dünyaya yayılması konusunda da bir sürecin içinde olduğumuzu da görmemiz gerekiyor. DTK'nin temel çalışması veyahut temel hedefi demokratik özerk bir yapıyı inşa etmektir. Demokratik özerklik çalışmalarını güçlü hale getirmek alt yapısını oluşturmak bunu inşa etme görevi ile de karşı karşıyadır. Biz bazen bazı şeyleri hayal veyahut olması mümkün olmayan şeyle olarak görebiliriz. Ama tarih bazen öyle fırsatlar yaratıyor ki bunların çokta zor olmadığını görüyoruz. Düne kadar demokratik özerklik konusunda çalışmalarımızı büyük bir öfkeyle tepkiyle izleyenler bile bugün artık bunu tartışmaya ve düşünmeye başladıklarını görüyoruz. Uğruna bedel ödediğimiz halkımızın geleceği konusunda başarılı olacağız. Bunda da hiç şüphemiz yoktur." DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.