İHD: Operasyonda insan hakları bakımından kabul edilemez yanlar var

İHD: Operasyonda insan hakları bakımından kabul edilemez yanlar var

İHD İstanbul Şubesi, operasyonunun oluş, sonuçlandırılış ve sonrasındaki açıklamalarda insan hak ve özgürlükleri bakımından kabul edilemez yanlar olduğunu kaydetti.

İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi, Berkin Elvan'ın katillerinin açıklanması talebiyle soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alan DHKC'li Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'a dönük düzenlenen ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği operasyona ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada, operasyonunun oluş, sonuçlandırılış ve sonrasındaki açıklamalarda insan hak ve özgürlükleri bakımından kabul edilemez yanlar olduğu kaydedildi. "Herkesin canlı çıkabileceği bir sürecin, 'güçlü devlet' söylemini sürdürmek için ölümle sonuçlandırılması kabul edilemez" denilen açıklamada İHD, tüm kişi ve kurumları yaşam hakkına saygılı ve özenli davranmaya davet etti.

İHD, barolar ve hak savunucusu örgütlerden oluşturulacak bir komisyonun soruşturma sürecinde yer alması gerektiğini ifade etti. Açıklamada, "Eylemcilerle temas ve eyleme müdahale biçiminin, yaşam hakkını esas alan usullerle yürütülmediği anlaşılmaktadır. Rehin alma süreci devam ederken gelen patlamanın kaynağı belli olmadığı gibi, güvenlik güçlerinin ve onları çekip çeviren kamu otoritelerinin, ölümlerin meydana gelmemesi için gerekli sabır ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Devletin hak ve adalet duygusunu zedeleyen güvenlikçi yaklaşım ve düzenlemelerin bu tür eylemlere zemin hazırladığı Adaletin tecellisi önündeki en büyük engelin, cezasızlık politikalarının ve bu yönetim anlayışının kendisi olduğunu bu güne kadar hak mücadelemizden çok iyi biliyoruz. Eylemin sonuçlandırılma biçiminin de cezasızlık kültürüne yaslanan bir 'yargısız infaz' olduğu kuşkuları son derece haklı ve yerindedir" ifadelerine yer verildi. 

Sürecin iyi aydınlatılabilmesi için, şeffaf ve ikna edici bir soruşturma yürütülmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Barolar ve hak savunucusu örgütlerden oluşturulacak bir komisyon, soruşturma sürecinde yer almalıdır. Yaşam hakkı kutsaldır. Herkesin canlı çıkabileceği bir sürecin, 'güçlü devlet' söylemini sürdürmek için ölümle sonuçlandırılması kabul edilemez" diye belirtildi.

Eylem sürecinde bazı medya gruplarının, eylemden sonra da devlet yetkililerinin avukatlara yönelik suçlamalarının da "eylemi barışçıl biçimde sonlandırma imkanlarını kullanmak ve olayın oluşundaki devlet sorumluluğunu gizlemek amacıyla başvurulmuş çok tehlikeli bir yol" olarak nitelendirildiği açıklamada "Adliyelerin güvenliğini sağlamak avukatların sorumluluğunda değildir. Kaldı ki, eylemcilerin 'avukat kimliğiyle, avukat kılığında' içeri girdikleri bilgilerini bizzat adliye kaynakları yalanlamaktadır" denildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.