HDP'li Önder: Meclis'in bahçesinde kendimi öldürürüm

HDP'li Önder: Meclis'in bahçesinde kendimi öldürürüm

Başbakan Davutoğlu'na yanıt veren HDP'li Önder, "Eğer benim yokluğumda barış gelecekse ben Meclis'in bahçesinde kendimi öldürürüm yeter ki gelsin" dedi.

Yeni Anayasa için Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun randevu talebi karşısında HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in "Kaçak çay içer gidersiniz" sözlerinin ardından toplantının iptal edilmesi tartışılmaya devam ediyor. Davutoğlu, Önder'e "Çay içecekmişiz, kaçak çaymış. Ülke ateş çemberiyken çay mı içeceğim? Gitsinler çaylarını kandilde içsinler" yönünde tepki gösterdi. Önder de, Davutoğlu’nun açıklamalarına, “En iyi bildiğimiz iş barışı dilemek, buradan size bir iş çıkmaz, sinema kadar siyaseti de iyi bilirim” sözleriyle cevap verdi.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları şöyle:

" 'Gitsin Kandil'de çay içsin' diyor. Gittik; sizin öneri ve tekliflerinizi götürdük, tartıştık. Bu halkın önüne tank ve toptan başka koyacağınız hiçbir siyasi çözüm yok mudur? Kabinede yer alan bakanları o ilçelere sokmadınız, sonra bize 'ciddiyet' dersi vereceksiniz. Rusya krizi için sundukları perspektif 'tezek yakmak', bizi 'hain' ilan ediyorlar. Türkiyelileşmek sevdamızdan geri adım atmış değiliz ama sizin savaş politikalarınız ülkeyi bölmeye götürüyor. Henüz geri dönüş imkânsız değilken gelin bu meselenin çözümü için uğraşalım. Bizim en iyi bildiğimiz iş barış dilenmek. Buradan size bir iş çıkmaz Sayın Başbakan. Buradan varılacak hayırlı bir iş yoktur. Bu ülkeyi zaten kocaman bir hapishaneye çevirdiniz. Yaşar Büyükanıt'ı dinledik biz. Bu işi paşalara bırakırsanız, kaytaracaklar. Hukuki sorumlusu sizsiniz... Beni beğenmiyorsanız hangi arkadaşımı beğeniyorsanız o arkadaşımla muhatap olun. Sizin yaptığınız sorunu büyütmekten başka işe yaramıyor.

Ne oldu da askeri çözüme bıraktınız limanları. Bu sizin kararınız değil siz bu kararın megafonusunuz. Bunun hesabı sorulacak olan sizsiniz. Bu ülkenin yakılan kavrulan çocuklarının ahı yeter, hepsi sizden hesap soracak. Eğer benim yokluğumda barış gelecekse ben Meclis'in bahçesinde kendimi öldürürüm yeter ki gelsin. Benim söylediğim sözün bin kat ağırını Bahçeli söyledi size. Yol yakınken geç olmadan bir sinemacının yanıtı olarak görmeyin. Sanırım Başbakan, film çevirmeyi basit bir iş zannediyor; sanat kendini küçümseyenleri fena halde madara eder. Ben sinema kadar siyaseti de iyi bilirim. Sizlerin 'zafer' olarak diyeceğiniz bir şey yani o noktaya geldiğiniz gün bu ülkenin bölündüğü gün olacaktır. Onun için bu yok yok değildir. İmralı’yla hiçbir görüşmemiz yok. İmralı zaten tecrit altında bu bir algı operasyonudur. "

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.