HDP'den kadına yönelik şiddet için Meclis Araştırması talebi

HDP'den kadına yönelik şiddet için Meclis Araştırması talebi

HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, Türkiye’de kadına yönelik şiddet, baskı ve kadın cinayetlerinin giderek artmasının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin tespiti için Meclis Araştırması istedi.

Sağlıklı bir çevrenin ve sosyal yapının oluşması önündeki en büyük engellerden birinin de bireysel ve toplumsal şiddet olduğuna dikkat çeken Irmak, "Toplumların sosyal ekonomik ve kültürel yapısına uygun olarak şekillenen toplumsal cinsiyet rolleri ve buna uygun olarak gelişen yöntemler ve mekanizmalar, tarih içinde, coğrafyaya, zamana, sınıfa ya da ırka göre olduğu kadar toplumun siyasi koşullarına göre de çeşitlilik gösterir" diyerek, Türkiye'de devlet tarafından uygulanan yanlış politikaların kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı artırdığını belirtti. Devletin hem özel hem de kamusal alanda mevcut olan şiddeti görmezden gelmesi ve hatta yok saymasının, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı etkili politikalar geliştirmemiş olmasının kadına yönelik şiddetin devam etmesine yol açtığını belirten Irmak, şunları ifade etti: 

"Devlet kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önleyecek mekanizmaları oluşturacak ve bütünlüklü bir yasal sistemi hayata geçirecek bir siyasi irade olmalıdır. Böylesi bir siyasi iradenin olmaması, kadın sorunlarına karşı yeterli duyarlılığa sahip olmayan bir yargı sistemini da ortaya çıkarmaktadır. Kadın haklarına ilişkin alınan kararlar ve uygulanan politikalar sadece kağıt üzerinde kaldığından kanunda yapılan düzenlemelerin görünür ve uygulanır bir tarafı kalmamaktadır. Hukuksal düzenlemelere işlerlik kazandıracak mekanizmaların olmaması halinde, kadına yönelik şiddet ve baskılarla mücadele etmede yetersiz kalınacaktır. Bir toplumsal sorun olarak kadına yönelik şiddet ancak kararlı bir devlet politikası uygulamasıyla çözüme kavuşacaktır."

'2014'TE 255 KADIN KATLEDİLDİ'

Türkiye'nin, 1985 yılında imzaladığı, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi başta olmak üzere, Türkiye hukuk sisteminin bu konuda imzalanan sözleşmelerin dikkate alınması hususunda başarısız olduğunu kaydeden Irmak, resmi verileri paylaştı: "Aile içi şiddet olaylarında 2009'da 171, 2010'da 177, 2011'de 163, 2012'de 155 ve 2013'ün ilk 9 ayında da 136 kadın hayatını kaybetti. 2014’te ise 10 ayda 255 kadın yakınları tarafından katledilmiştir. Yine yakın bir zamanda 13 Kasım 2014 tarihinde AİHM eşi tarafından şiddete maruz kalmış bir kadının şüpheli ölümü araştırılmayan davada Türkiye’yi yaşam hakkı ihlalinden suçlu bulmuştur."

'KORUMA TALEPLERİNE RAĞMEN KATLEDİLDİLER'

Irmak, koruma kararı düzenlemesinin yetersiz olmasını da eleştirirken, yapılan reformlara karşın yargının bu tür şikâyetlerde sonuna kadar gitmemesinin ve şiddet uygulayan tarafların cezasız kalmalarının aile içi şiddetle mücadelenin etkisiz kaldığını gösterdiğine işaret etti. Irmak, "Türkiye’de yüzlerce kadın resmi kurumlardan koruma istemesine rağmen korunmamış ve korunmadığından yakınları tarafından katledilmişlerdir. Hatta çoğu zaman şiddete maruz kalan kadınlar ilgili makamlara yaptıkları başvurularda yetkililerce şikayetlerinden vazgeçilmesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu ifade etmektedir" diye ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.