HDP heyeti: Yaralılara karşı komplo girişimleri var

HDP heyeti: Yaralılara karşı komplo girişimleri var

İçişleri Bakanlığı'nda Cizre'deki yaralıların bulundukları yerden çıkarılması için açlık grevine başlayan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, hükümetin ve devletin yaralılara yönelik komplo girişimi içerisinde olduğunu iddia etti.

İçişleri Bakanlığı'nda açlık grevine başlayan HDP heyeti, yaralıların durumuna ilişkin Meclis'te açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, şöyle konuştu: 

"Mevcut durum aynı, yaralılarla kurulan diyalog da Ferhat Karaduman isimli bir gencin bilinç kaybı yaşadığı öğrenildi. Ambulanslar gitseydi Ferhat'ın yaşamından daha umutvari sözler söyleyebilirdik.

İçişleri Bakanlığı'nda görüşmeler yaparken iki yurttaşımızın yaşamını yitirdiğini öğrendik ve onları yetkililere ilettik. Her geçen dakika ve saniye de ölüm haberlerinin gelebileceğini ifade etmemize rağmen hastaların nakilleriyle ilgili samimi bir çaba görmedik. 

7 gün boyunca 400 metre ötedeki bodrum katına ambulans göndermeyen ve bu anlamda yaşam hakkını gasp eden bir devlet pratiği ile karşı karşıyayız. 7 gündür orada karşılıklı bir çatışma yok. Ambulansların tamamını kolluk güçleri yönlendirebilecek inisiyatife sahip. Yapay bir çatışma mizanseli yaratılarak, ateş açılarak, sağlık personelleri tehdit edilerek yaralıların hastaneye sevk edilmesi bilinçli bir şekilde engelleniyor. Sağlık Bakanlığı'na ait ambulanslar olay yerine 1 kilometre uzakta bekletiliyor ve yaralıların yürüyerek gelmesi istemektedir. Bu talimatlar Sağlık Bakanlığı'na bağlı. Oraya gidenler bizim belediye ambulanslarımız ve sağlık çalışanlardır. 

Ambulansların olay yerine giderken saldırıya uğradığı ve geri döndüğü yönündeki bütün haberler yalan haberlerdir. AKP büyük bir algı operasyonu ile bu işin içinden çıkmaya, sıyrılmaya çalışıyor. En ağır savaş koşullarında bile bir yaşam koridoru açılmıştır. İnsani Koridorun açılmamasının tek bir izahatı vardır o insanları adım adım ölüme göndermek isteyen art niyetli bir zihniyet söz konusudur. Orada yaşanan sürecin bütün sorumluluğu hükümettedir. 

Cizre'ye baktık diktik algısıyla kahramanlık destanları yazanlar orada bir insani koridorun neden açılmadığını açıklamak zorundadır. İçişleri Bakanlığı nezdinde yaptığımız görüşmelerde, işin içinden sıyrılmak için 'ben söz geçiremiyorum' gibi bir yaklaşım gösteriliyor. Güya orada kontrol dışı gruplar var. Bu AKP hükümetini hiç bir şekilde temize çıkaramaz. 

Yaptığımız görüşmelerde verilen sözlerin hiç biri yerine getirilmedi. Dün saat 17.00 civarında Başbakan Davutoğlu ile yaptığımız görüşme sonrası dün akşam en geç bugün öğlene kadar yaralıların oradan çıkarılacağını söyledi. Kontrol dışı direncin kırılacağı söylendi. İçişleri Bakanlığı bizi arayarak, bir çatışma yaşandığını bir uzman çavuşun yaşamını yitirdiğini ve müdahalenin bugün yapılamayacağını öğrenmiş olduk. Dün söz verenler bugün yine Cizre'den aktarılan yönlendirici bilgilerle bunun işlemeyeceğini gösterdiler. 

Biraz sonra yeniden İçişleri Bakanlığı'na gideceğiz. Bu süreci bize söz verdikleri gibi İçişleri Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çözmek istiyoruz. Onlar izin vermeseler bile bizimle irtibatlı olan belediye ambulansları hareket edecekler. Dünden beri 11 kez belediye ambulanslarının üzerine ateş açılmak suretiyle geri çevrildiler. En son giden sağlık ekibi gözaltına alınıp tehdit edildiler. Bunu zamana yayan, oyalayan yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Hızla kısa süre içinde harekete geçilmezse yeni ölüm haberleri geleceğine ilişkin kaygılarımız var. Zırhlı araçlar ve silahlı birlik gönderen zihniyet ölümlerle sonuçlanacak komplolar içinde oldukları kaygısını taşıdığımızı belirtmek isteriz. Bu komplo arayışına son verilmesi, hükümetin sorumsuzluğundan bir an önce sıyrılması ve bir yaşam koridoru açılarak yaralıların hastaneye sevk edilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Sağlık Bakanı da kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor."

Baydemir: Ambulansı durduranlar “Başbakanınızı tanımıyoruz” dedi

“Ambulans bölgeye giderken telefon sesini dinliyorduk. Sağlıkçılar izinleri olduğunu, yaralıları almaya gittiklerini söylerken bir yetkili ‘Başbakanınız tanımıyoruz’ dedi.

“Herkesi samimiyete davet ediyoruz. Sağlık bakanlığı’nın verdiği beyanatlar gerçeğe aykırı. Sizin ambulanslarınız belediye ambulansına eşlik etmiyor.

“Ambulans gitsin deniyor, ambulansa ateş ediliyor. Ambulansa kim ateş ediyorsa Allah onun belasını versin. Mevzu bahis insan hayatıdır.

“Bu yaşananlar Meclis’te özellikle iktidar partisinin vekillerinde bir ürperti yaratmıyor. Bilsinler ki Kürt halkının vicdanında büyük bir öfke ve ruhunda büyük yaralara yol açıyor. Bu büyük yaraları tamir etmek öyle kolay olmayacak. Bu yara daha fazla derinleşmesin, tamiri imkansız olacak bir raddeye doğru gitmesin.

“Hükümeti ve ilgili tüm birimleri hukuka, savaş hukukuna uymaya davet ediyoruz. Savaş çözüm değildir. Silah çözüm değildir. Bizim görevimiz ölümleri değil yaşamı savunmaktır.”

Beştaş: Askerlerin durdurduğunu canlı canlı dinledik

“Türkiye’de 2016’da üç milletvekili yaralı ve cenazelerin sevki olan tek talepleriyle İçişleri Bakanlığı’nda açlık grevine girmesi olayın ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.

“Başbakan dün bize atfen ‘Neden Kandil’e çağrıda bulunmadığımızı’ sormuş. Bizim çağrımız hükümete. Eğer Cizre’yi başka birileri yönetiyorsa biz bunu bilmiyoruz.

“İstenirse yarım saatte çözülecek meseleden söz ediyoruz. Bu yapılmadığı için yedi günde altı can kaybı yaşandı. Bugün de endişeliyiz, iki yaralı he an yaşamını yitirebilir.

“Dün Sağlık Bakanın gerçeği yansıtmayan beyanatlarla açıklama yaptı. Aziz Yural ve Eyüp Ergen’in teröristeler tarafından şehit edildiğini söyledi. Daha önce ikisi için ‘bunlar terörist demişti’ doğrusu işlerine gelince terörist işlerine gelince şehit diyorlar. Yural, yaralıları kurtarmaya giderken keskin nişancılarca öldürüldü, Ergen evine giderken polislerce öldürüldü. Sağlık bakanı kamuoyunu neden yanlış bilgilendiriyor.

“Dün Bakanlıkta ambulansların askerler tarafından durdurulduğuna canlı canlı dinleyerek tanıklık ederken basına teröristler tarafından ambulanslar geçirilmiyor diye haberler servis edildi.

“Faysal Sarıyıldız hakkında da hedef gösterme çabası var. Bunu kınıyoruz. Milletvekili, halkla birlikte yetkililerin hukuk içinde davranması için çaba içinde. Hukuksuzluğun teşhiri birilerini rahatsız ettiği için hedef alınıyor.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.