Hasta tutsak ölmeyi bekliyor

İSTANBUL - Daha önce geçirdiği verem hastalığından dolayı akciğer yetmezliği bulunan ve solunum cihazına bağlı olarak yaşanan, ileri derecede bel ve boyun fıtığı, mide reflüsü, kronik farenjit, astım ve sol bacağında tümör bulunan hasta tutsak Memduh Kılıç, karşı karşıya kaldığı hak ihlallerini ve hastalıklarının tedavisinde yaşadığı sıkıntıları DİHA'ya gönderdiği mektupla anlattı. Elinde, hastalıklarının tedavisinin yalnızca Ankara, İzmir ve İstanbul'daki hastanelerde yapılabileceği belirtilen rapor bulunmasına rağmen Şakran 3 Nolu T Tipi Cezaevi'nden Edirne F Tipi Cezaevi'ne sürgün edildiğini ifade eden Kılıç, "Hastalığımda yaşanacak bir olumsuzluk ve ölüm halinde Adalet Bakanlığı sorumlu olacaktır "dedi.

Solunum cihazına bağlı yaşam

Mektubunda 21 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Kılıç, tutukluluk süresi boyunca cezaevi koşulları nedeniyle bir çok tutsak arkadaşı gibi çok çeşitli hastalıklara yakalandığını söyledi. Kılıç tutsaklık süresi boyunca yaşadığı sağlık problemlerini şöyle ifade etti, "Her iki akciğerime verem mikrobu bulaştı ve zamanında tedavi edilmediğim için hastalığım çok ilerledi. Ölüm sınırına geldikten sonra tedaviye başlanıldı ancak çok geç kalınmıştı. Hastalığım hiç bir ilaçla tedaviye cevap vermedi. Ankara Sanatoryum Hastanesi cerrahları tarafından acilen müdahale edildi, ilk önce sol akciğerimin üçte ikisi alındı. Sağ akciğerimin de yarısı alınacaktı fakat durumumun kötüleşmesi üzerine ikinci ameliyatım zorunlu olarak ertelendi." Akciğer yetmezliği sebebiyle nefes darlığı yaşadığını da belirten Kılıç, "Şuan astım cihazına bağlı yaşıyorum. Yine ileri derece de bel ve boyun fıtıkları var. Akciğer sorunum nedeni ile kalp sorunum başlamıştır. 15 gündür her gün kan öksürüyorum" dedi.

'Bir yandan barış süreci diyeceksin diğer yandan tedavileri engelleyeceksin'

Tedavi gördüğü hastanede verilen sağlık kurulu raporunda "Hastanın tedavisi yalnızca Ankara, İzmir ve İstanbul'da olması mümkündür" ifadelerinin yer aldığını kaydeden Kılıç, yine daha önce tedavi gördüğü bir hastane tarafından verilen raporda ise "Hastanın hayati tehlikesi mevcuttur" ifadelerinin yer aldığını belirtti. Hastalığı nedeniyle ring araçlarında uzun yolculuk yapmasının mümkün olmadığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sağlık raporu almak için gitmesi gerektiği içinde İstanbul'da bir cezaevine sevk istediğini belirten Kılıç, bu talebi üzerine İstanbul değil de Edirne F Tipi Cezaevi'ne sevk edildiğini belirtti. Yaşam ve tedavi hakkının elinden alındığını ve tedavisi mümkün olmayan bir cezaevine sürgün edildiğini ifade eden Kılıç, "Bir yandan barış sürecinden, demokrasiden, kardeşlikten söz edeceksin, diğer yandan ağır hasta tutsakların tedavilerini engelleyeceksin, ölüme göndereceksin. Bu nasıl bir çelişkidir" diye belirtti. Sürgün edildiği Edirne F Tipi Cezaevi'nde ise geldiği günden bu yana tek kişilik bir hücrede tutulduğunu belirten Kılıç, acilen sevkinin raporunda belirtilen üç ilden birine yapılması için çağrıda bulunarak, "Hastalığımda yaşanacak bir olumsuzluk ve ölüm halinde Adalet Bakanlığı sorumlu olacaktır "diye kaydetti. DİHA