Hakkari'nin 'Vizyon'u

Erkan Çapraz'ın haberi:

2000 yılında kurulan 80 kişilik Yüksekova Vizyon Sineması, son zamanlarda büyük ilgi görüyor. Kendi işlettiği sinemasında hem makinist, hem personel hem de program müdürü olarak çalışan Tarık Çakır, sinemaya olan aşkı nedeniyle karşılaştığı tüm engelleri aştığını söyledi.

Yüksekova'da sinema kültürü

Çakır, Yüksekova Vizyon Sineması'nın Hakkâri genelinde tek sinema olma özelliğini taşıdığını belirterek: “Yüksekova'da sinema kültürünü henüz tam oturtamadık ancak son 2 yıla nazaran bu kültürün henüz yeni yeni oturmaya başladığını söyleyebilirim. Bugüne kadar birçok sıkıntı yaşadım. Birçok zaman cebimde para bulamadım. Ancak şuan gösterilen ilgiden memnunum.”dedi.

En büyük ilgi öğrenci ve öğretmenlerden

Yüksekova'da sinemaya en büyük ilgiyi öğrenci ve öğretmenlerden gördüklerini belirten Çakır, sağlık çalışanlarının da bu konuda duyarlı davrandıklarını söyledi.

"Beyaz Melek, en çok izlenen film"

Sinemanın kurulduğu 2000 yılından bu yana en büyük ilginin son zamanlarda gösterime giren “Beyaz Melek” filmine gösterildiğini belirten Çakır, geçtiğimiz yıllarda gösterime sundukları Vizontele Tuba filminin bile ücretsiz olmasına rağmen bu kadar ilgi görmediğini söyledi.

Kış mevsiminde ilgi büyük

“Bir filmi başından sonuna sorunsuz bir şekilde izlettiğimde kendimi bir savaştan galip çıkmış gibi hissediyorum.”diyen Çakır en çok ilgiyi kış mevsiminde gördüklerini sözlerine ekledi.

Hakkari'nin sinemadan mahrum kalmaması gerekiyor

Şuan “Beyaz Melek” ve “Kabadayı” filmlerini gösterimde olduğunu hatırlatan Çakır şunları söyledi: “Hakkâri merkezde daha önce sinema hizmeti verilen eski kültür sanat merkezi binasını da devralıp işletmeyi düşündüm. Bu nedenle de geçtiğimiz yıl Hakkâri Valiliğine bu konuda yazılı başvuruda bulundum. Oradaki salonu yenileyip çalışır hale getirmeyi istiyordum. Ancak bana gelen cevapta salonun henüz müsait olmadığı bildirildi. Eğer izin verilirse Hakkâri merkezdeki sinemayı da faaliyete geçirmeyi düşünüyorum. Çünkü Hakkâri halkının sinemadan mahrum bırakılmaması gerekiyor. Bu noktada büyük emek sarf edip bin bir zorluklarla Yüksekova'da işlettiğim sinemayı ayakta tutmaya çalıştım ve yavaş yavaş da bu emeklerimin meyvelerini almaya başladım. Zoru başarmak ayrı bir haz veriyor bana.”