Fransa için sıcak yaz

Fransa için sıcak yaz

Fransa'da yaşamış olanlar bilir. İktidarda kim olursa olsun toplumsal hareketler açısından en önemli dönem Eylül ayıdır.

Bu ay, Temmuzcuların (Temmuz'da tatile gidenler) ve Ağustosçuların (Ağustosta tatile gidenler) nihayet şehirlere döndükleri, işbaşı yaptıkları, okulların açıldığı ve bütün memnuniyetsizliklerin sendikalar tarafından dile getirildiği bir aydır. Dev grevler, gösteriler, yürüyüşler Eylül ayında yapılır.

Gittikçe liberalleşen ve kapitalistleşen Fransa'da 1980'ler boyunca kazanılmış haklarını savunmaya kararlı işçiler, memurlar, emekliler, öğrenciler, öğretmenler sokaklara dökülür hayatı felç ederler.

Bu döneme Fransızlar "rentrée sociale" (yani sosyal eve dönüş) adını verirler ve genelde orta noktada anlaşma sağlanır. Göstericiler 100'ü korumak istiyorlardır, iktidar yeni bir yasa tasarısında 50 önermektedir, 75'e herkes evine dönmek zorunda kalır.

26 senedir yaşadığım Fransa'da her sene hep böyle olmuştur.

Toplumsal muhalefet, sağ partiler iktidardayken çok dinamiktir, sonuçta bu muhalefetin lokomotifleri başta sendikalar ve öğrenci dernekleri olmak üzere kendilerini solda konumlandıran sivil toplum örgütleri olduğundan yani muhalefetteyken destekledikleri "sol"un iktidara geldiği her dönemde biraz afallarlar ancak bu rehavet uzun sürmez.

Desteklediklerinin de iktidara gelir gelmez kazanılmış hakları tırtıklanmaya başladığını gören örgütler hemen eski konumlarına dönerler. Sendikalar grevlere başlar, sokaklar bayraklarla donanır malaise sociale (toplumsal rahatsızlık) gene görünür olur.

Son yıllarda durum biraz farklı oldu, zira Nicolas Sarkozy döneminde sağ, söz konusu kazanılmış sosyal haklara o kadar zarar verdi ki; 2012'de François Hollande'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle iktidara gelen Sosyalist Parti toplumsal muhalefet örgütlenmelerinin radikalliğini törpüledi.

Zaten Mart 2016'da tekrar görünür olan sivil muhalefet de örgütlerin değil, çoğu örgütsüz olan henüz siyasallaşmamış lise ve üniversite öğrencilerinin ürünü oldu.

Sokağın sözü ve sazı eline almasının sebebi ise şubat ayında gündeme gelen Çalışma Bakanı 37 yaşındaki Fas asıllı Myriam El Khomri'nin adıyla anılan çalışma hayatını düzenleyen yeni yasa tasarısı oldu.

(BBC Türkçe)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.