'Dur demenin zamanı geldi'

'Dur demenin zamanı geldi'

Gezi Parkı protestolarında yaşamını yitirenlerin ailelerinin acıları tazeliğini korurken, aileler AKP hükümeti ve polise tepkili.

HATAY - İstanbul'da "Taksim Yayalaştırma Projesi" kapsamında Gezi Parkı'nın yıkılıp yerine Topçu Kışlası inşaatının başlatılacağı yönündeki haberler üzerine Taksim'de başlayıp kısa sürede Türkiye geneline yayılan protesto gösterilerinde 6 genç yaşamını yitirirken, binlerce kişi yaralandı, onlarca kişi tutuklandı. Eylül ayı itibarıyla duran Gezi Parkı protestoları okulların açılmasıyla yeniden başladı. Gezi Parkı protestolarına yönelik polis şiddeti ve hükümetin tavrı giderek sertleşirken, protestolar sırasında polis şiddeti sonucu yaşamını yitirenlerin aileleri ise acılarının tazeliğiyle bir canın daha yaşamını yitirmeyip, olayların çözüme kavuşmasını istiyor. Polis şiddeti sonucu çocuklarını kaybeden aileler, AKP hükümetine ve polise karşı öfkeli. 

'İsmail herkesin yardımına koşardı'

Eskişehir'de Gezi Parkı protestoları sırasında polisler ve bir grup saldırgan tarafından darp edilerek katledilen Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, İsmail'i kaybetmesinin ardından başka gençlerin ölmemesi için her gün dua ettiğini ve AKP'nin bu canların gitmesine seyirci kaldığını belirtiyor. İsmail'i anlatan anne Korkmaz, "İsmail 19 yaşında bir gençti. Hayat doluydu. Çocukları çok severdi. Kimsesiz çocuklarla ilgilenirdi. Huzurevine gider oradaki insanlara yardım etmeyi çok severdi. İsmail'in yaşı 19 olmasına rağmen çok olgun davranışlar sergileyen, büyük küçük herkesle anlaşabilen birisiydi. O herkesin yardımına koşardı" dedi.

'Daha kaç tane genç ölecek?' 

Her gün yeni ölümlerle acılarının bir kat daha arttığını ifade eden anne Korkmaz, son olarak Hatay'daki gösterilerde polisin attığı gaz bombası kapsülünün başına isabet ettiği belirtilen Ahmet Atakan'ın acısıyla dünyanın bir kez daha başlarına yıkıldığını söyledi. Anne Korkmaz, şunları dile getirdi: "Ben oğlumun acısını yaşadım. Bana oğlumun acısını yaşatanlar bir an önce bulunsun ve yargılansın. Benim gibi onlar da acı çeksinler. İsmail'im fotoğraf çekmeyi çok severdi. Şuanda bir sürü onun çektiği fotoğrafı burada. İki dedesinin ismi verildi. Benim oğlum darp edilerek, öldürüldü. Başka canlar yanmasın. Yeter artık dur demenin zamanı geldi. Bu ülkeyi yönetenlerde vicdan kalmamış. Başka canlar yanmasın, analar ağlamasın. Türkiye'yi yönetenler Gezi olaylarına karşı sessiz kalıyorlar. Daha kaç tane genç ölecek? İsmail okulunda ve çevresinde çok sevilen birisiydi. İsmail'i katleden polislerin bir an önce bulunmasını istiyoruz. İsmail Eskişehir'de öldürüldü. Ahmet Atakan'da Antakya'da öldürüldü. Acımız çok büyük acımızı tarif edemiyorum. Hatay Valisi ve Emniyet Müdürü bir an önce görevden alınsın. Başka İsmailler, Abdullahlar ve Ahmetler ölmesin." 

'Devlet dinlemiyor, katlediyor' 

Hatay'da polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen Ahmet Atakan'ın babası Ali Atakan ise, Gezi Parkı olaylarında yaşamını yitirenler için üzüntü duyduğunu ve oğlunun savaş istemediği için katledildiğini dile getirdi. Demokratik haklarını kullananlara polisin gaz bombası ile saldırdığını belirten baba Atakan, "Ahmet ve diğer gençler, barış ve özgürlük istiyordu. Kime ne zarar verdiler ki, kimi öldürdüler? Demokratik, anayasal haklarını kullanmak için sokağa çıktılar. Ülkeyi yönetenler ise sokağa çıkanları dinlemek yerine en sert bir biçimde bastırmayı seçtiler. Bu şekilde bu kadar can gitti. Binlercesi yaralandı. Bu gençlerin taleplerini devletin dinleyip, kulak vermesi gerekir. Ama ne yapıyor devlet; dinlemiyor, katlediyor" diye konuştu. 

'Başka Atakanlar ölmesin'

AKP hükümetinin Suriye politikasını eleştiren baba Atakan, Antakya üzerinde kirli oyunların oynandığını ve halkın bu kirli oyunları bozduğu için iktidarın bunu hazmedemeyip, vahşice saldırdığı vurguladı. Baba Atakan, "Hatay'da birçok oyun oynanıyor. Birileri bağırıyor ama Erdoğan bu sese kulak vermiyor. Suriye'nin halkına kimyasal atarken, kendi halkına sanki gül suyu sıkıyor ve bir sürü kişi ölüyor, binlerce kişi yaralanıyor. Bunun İslam'da yeri yoktur. Bu kadar zülüm yaşanırken, Diyanet İşleri Başkanı sesini çıkartmıyor. O cüppeyi giymesin. Bizler Aleviler, Sünniler, Araplar, Kürtler, Türkler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar hep birlikte birarada mücadele ediyoruz. Ahmet Atakan'ın kafasının arkasında kapsül izi vardı. Hatta biz bu kapsülü bulduk ve Ankara'ya gönderdik. Artık Ankara'nın bununla ilgili gerekeni yapacağını umuyorum. Atakan'ın ölümünün sorumlusu vali ve mülki amirlerdir. Bir ön rapor çıktı; ama bu bizi kesinlikle rahatlatmadı. Bizler gerçek rapor istiyoruz. Başka Atakanlar ölmesin" diye belirtti. 

HAMDULLAH KESEN - DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum