Dündar ve Gül davasında savcının birleştirilme talebi reddedildi

Dündar ve Gül davasında savcının birleştirilme talebi reddedildi

Can Dündar ve Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberleri nedeniyle yargılandıkları davanın üçüncü duruşmasında erteleme kararı çıktı.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’larıyla ilgili yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul Adalet Sarayı’nda görüldü.

Duruşma saat 10.00’da başladı. Can Dündar ve Erdem Gül, duruşma öncesi bir açıklama yaptı.

Gül: Baskı sürüyor, tek fark tutuklu değiliz

“Türkiye’de medyaya baskı, düşünce özgürlüğüne baskı sürüyor. Tek farkı, hapiste değiliz. Tutuksuz kalabilmemizin sürmesi, bu davanın da düşmesi gerektiğini söylüyoruz.

“Akademisyenlerin de serbest bırakılması gerekiyor. Buradan iki iyi haberle çıkmak istiyoruz”

Dündar: Bugün daha güçlüyüz

“Basın özgürlüğü ile ilgili dava ile ifade özgürlüğünü, barış özlemini dile getiren akademsiyenlerin davası bir araya geldi.Bugün çok daha güçlüyüz. Birbirimizin mücadelesine sahip çıkmamız önemli.

“Türkiye’de muhalefet potansiyeli adliye önlerinde başlayacak. Akademisyenleri almaya geldik bugün. Bizi yargılamakla sonuç alamaycaklarını görecekler. Mücadelemiz sonucu basın ve ifade özgürlüğünü daha ileriye götüreceğiz.”

“Neden burada olduğumu anlamadım”

Bugünkü duruşmada tanık Emre Erdiş ifade verdi.

Erdiş’in ifadesinde,”Bayram Kaya adlı kişi twitter mesajı göndererek, ‘Yarın Cumhuriyet gazetesi bombayı patlatacak’ dedi. Ben mesajda bahsedilen konunun MİT tırları olacağını düşünmemiştim. Bayram Kaya’ya sorduğumda 17 Aralık operasyonuyla ilgili olduğunu söyledi. Neden burada olduğumu da anlamadım. Tanık olduğum bir olay yok” dedi.

Savcı: İki dosya birleştirilsin

Muhammet Hasan Medineli adlı bir kişi, iki gazetecinin tutuklanmasını istedi, davaya müdahillik talebinde bulundu. Savcı, bu talebin reddedilmesini istedi.

Savcı, “Can Dündar ve Erdem Gül eylemleri, Yargıtay’da görülen FETÖ/PDY davasıyla birleştirilmeyi gerektirir” dedi, davaların birleştirilmesini istedi.

“Birleştirme talebinin hukuki hiçbir dayanağı yok”

Avukat Bahri Belen, yargılamayla ilgisi olmayan yazı ve belgelerin dosyadan çıkartılmasını istedi.

Savcının iki davanın birleştirilmesi talebinin hukuki ve maddi dayanağının olmadığına dikkat çeken Belen, şunları söyledi:

“Savcı Can ve Erdem’in diğer dosya sanıkları ile fikir ve eylem birlikteliği içinde olduğunu iddia ediyor. CMK’ya bakıyorum. Tuğla gibi iddianame düzenleyen savcı yeni bir şey mi demiş diye bakıyorum. CMK’nın ilgili maddelerine göre birleştirme talebinin hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Savcının bu birleştirme talebi hukuken dayanaksız olduğu gibi siyasi olarak da ‘ayıp’tır. Belki de yıllarca sürecek dava ile 2 gazetecinin yargılandığı bu davanın birleştirilmesi haksızdır.”

“Davada kamuoyu ikna edilemedi”

Belen’in ardından avukat Akın Atalay söz alarak, “Bu dava hem çok kolay hem çok zor bir davadır. Kolaydır çünkü, eylem bellidir. Sadece hukuki nitelendirme yapılması gerekir. Bu ülkenin yargıç ve savcılarına sorulsa büyük çoğunlukla bu ‘kolay’ davaya bakmak istemez. Çünkü bu davada kamuoyu ikna edilememiş, tutuklamanın çok haksız olduğu anlaşılmıştır” dedi.

AYM kararıyla sanıkların eylemlerinin gazete haberleri olduğu, başka hiçbir delil olmadığının ortaya çıktığını belirten Atalay, birleştirme talebinin reddedilmesini, davanın da 4 aylık sürede açılmadığı için düşürülmesini istedi.

Avukat Ergin Cinmen de birleştirme talebinin reddini talep etti.

Birleştirme talebi reddedildi

Mahkeme, talebi değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. Ardından mahkeme, davanın Yargıtay 16.Ceza Dairesi’nde görülen “FETÖ/PDY davası” ile birleştirilmesi talebini reddetti.

Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından duruşmayı 6 Mayıs’a erteledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.