Dü’de kadına yönelik şiddet paneli

Dü’de kadına yönelik şiddet paneli

DÜKSAM tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle, “Farklı Etnik Kökenlerde Kadına Yönelik Şiddet, Ekonomik ve Toplumsal Boyutlar, Yasal Düzenlemeler” adlı panel düzelendi.

Tıp Fakültesi konferans salonundaki panele, üniversite rektör yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün, Atatürk Sağlık Yüksekokulu araştırma görevlisi Dr. Funda Gümüş, Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Filiz Yavuz İpekyüz ve Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Naciye Yıldız konuşmacı olarak katıldı. Paneli, çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci de izledi.

Moderatörlüğünü DÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Nuriye Mete’nin yaptığı panel kısa metrajlı film gösterimi ile başladı. Daha sonra konuşan Araştırma Görevlisi Dr. Funda Gümüş, "Farklı Etnik Gruplarda Kadına Yönelik Şiddet”, Prof. Dr. Sabri Eyigün, "Cam Kırıkları Parkı örneğinde Almanya ve Rusya'da Kadına Yönelik Şiddet ve Sonuçları", Yrd. Doç. Dr. Filiz Yavuz İpekyüz, “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Hukuki Korumalar” ve Yrd. Doç. Dr. Naciye Yıldız ise “Kadına Yönelik Şiddetin Ekonomik ve Toplumsal Boyutları” konulu sunum yaptı.

"KADINA ŞİDDET ARTIYOR"

Sunumunu yapan Prof. Dr. Eyigün, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye’ye özgü toplumsal bir sorun olmadığını belirterek, evrensel bir olgu olarak, dün olduğu gibi bugün de tüm dünya ülkelerinde ve etnik gruplar içerisinde varlığını sürdürdüğüne dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıkladığı son rapora göre, tüm önlemlere rağmen, kadına yönelik şiddetin önüne geçilemediğine ve aksine giderek arttığını kaydeden Prof. Dr. Eyigün, "Nitekim Avrupa’da her üç kadından biri fiziksel ya da cinsel şiddete mağruz kalıyor ve kadınların yüzde 5’i tecavüze uğruyor. Rusya’da yılda 600 bin kadın fiziksel ya da sözel tacize maruz kalıyor. Yılda 14 bin civarında kadın kocaları ya da sevgililerinin saldırıları sonucunda ölüyorlar" dedi.

"ETKENLER, ÖNLEMLERDEN HIZLI İLERLİYOR"

Bunu önlemek için önemli bilimsel ve sosyal çalışmalar ile yaptırımlar yapılmasına karşın çok ciddi bir ilerleme olmasından maalesef henüz söz edilemediğine işaret eden Prof. Dr. Eyigün, şunları kaydetti:

“Bu çalışmaların hem toplumu bilinçlendirme hem de potansiyel suçluları caydırma anlamında etkili oldukları yadsınamaz. Ancak şiddeti doğuran etkenler, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik çalışmaların hızından daha fazla bir hızla ilerliyor. Örneğin, kadını aşağılayan ve eşdeğer görmeyen ataerkil anlayışın yanında, modern yaşamın getirdiği stres, öfke, sabır eşiğinin düşmesi, karşılıklı özveri ve dayanışma duyguları yerine, çıkarcılığın ve özellikle de bireyselliğin egoizm çizgisinde artması, kadının istenilen seviyede olmasa da artan bir oranla çalışma yaşamına girmesi, işsizlik, göçler ve benzeri gibi durumlar kadına şiddetin devam etmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan kitapla başlayan, sinema ile devam eden şiddet şiddeti normalleştiren ve yaygınlaştıran anlayış teknik dijital ortamda şiddet üretmeye devam ediyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Eyigün, daha sonra Rus yazar Alin Bronsky’in “Cam Kırıkları Parkı” romanından örnekler vererek, sunumuna devam etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.