Demirtaş: Tek taraflı masa mı olur?

Demirtaş: Tek taraflı masa mı olur?

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kandil görüşmeye hazır olduğunu söylerken, Ankara'dakiler 'asla masaya dönüş yok, süreç diye bir şey yok' dediği müddetçe tek taraflı masa mı olur?" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre Çalışma Ekibi, 14 Aralık 2015'te ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından 3-12 Mart tarihlerinde kentte yaptıkları görüşme, gözlem ve tanıklıklarını raporlaştırdı. 

Burada sonra söz alan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, raporun detaylarına ilişkin konuştu. Hükümetin Cizre'de yaşanan katliamı "terörle mücadele" adı altında yaptığını hatırlatan Demirtaş,"Hükümet, hukuka insan haklarına riayet etmek zorunda. Savaş hukukuna uymuyorlarsa ciddi sorunlar çıkar. Yaşatılan ve yaşatılmaya devam edilen süreçte AKP'nin çok büyük suçlarının ve günahlarının olduğu anlamına geliyor" dedi.

'Diyalog halindeydik' 

Sokağa çıkma yasağı başladığı andan itibaren bakanlıklarla diyalog halinde olduklarını söyleyen Demirtaş, daha sonra kesilen irtibatı şöyle anlattı: "Hükümet diyalog kapılarını kapattığını ve ilçe yıkılsa dahi operasyonları yapacaklarını duyurdular.Operasyon birimlerine net talimat verildi. İnfaz doğrudan talimatlar ile gerçekleşti. Büyük bir kısmı silahsız üniversite öğrencisiydi. İnfaz edilmeyeceklerine ve öldürülmeyeceklerine ilişkin garanti istiyorlardı öğrenciler. Aralarında yaralılar vardı. Dayanışmak için oraya gitmişlerdi. Şunu söylüyorlardı ve 'biz burada olduğumuz sürece bize bir şey yapamazlar' diye bir nevi canlı kalkan oldular. İletişim kurmak imkansızdı. Daha sonra sayının 100'den fazla olduğunu öğrendik." 

'Mehmet Tunç ile konuştum'

Yaşananların defalarca bakanlıkla paylaştıklarını ve ambulansların "bodruma" gitmesine ilişkin taleplerinin sonuçsuz kaldığını da anımsatan Demirtaş, hükümetin dehşet ve korku psikolojisinin gençler üzerinden bütün Kürtlere gösterilmek istediklerini ve o gençlerin kurban olarak seçildiğini belirtti. Tanıklıkların anlatımı doğrultusunda gençlere diz çöktürüp infaz edildiklerini de sözlerine ekleyen Demirtaş, Mehmet Tunç ile aralarında geçen diyaloga da "Gelebilirsen seninle çıkmayı kabul ederiz" dediğini kaydetti. 

'Katliam yapan liderler mahkum olacak'

Cizre'de, Sur'da yaşanan ve halen de devam eden katliamlara ilişkin hiçbir savcının soruşturma yürütmediğini belirten Demirtaş, yaşananların Cenevre Sözleşmesine aykırı ve insanlık suçu olduğunu söyledi. "Katliam yapan liderler şu ve ya bu şekilde mahkum olacak" diyen Demirtaş, Başbakan'ın bu olanlardan dolayı özür dilemek zorunda kalacağını ve tarih önünde mutlaka hesap sorulacağını ifade etti. 

'Vahşeti görünür kılın'

Merkez medyasının suskunluğunu da eleştiren Demirtaş, yaşanan katliamlarda basının da suç ortağı olduğunu ifade ederek, gazetecilere "Vahşeti görünür hale getirin" isteğinde bulundu. 

'Cizre'nin yaralarının sarılması lazım'

Demirtaş,"Cizre'nin dışına büyük toplu konut yapıldığını ve buralara da vatandaşlık hakkı tanınan Suriyeli mültecilerin yerleştirileceğine dair duyum aldık. Bu proje Baba Esad dönemindeki 'Arap Kemeri' projesi ile benzerdir" diye konuştu. Demirtaş, Cizre'nin yaralarının sarılması gerektiğini ve bunun için de yerel yönetimlere bütçe aktarılması gerektiğini dile getirdi.

'Tek taraflı masa mı olur?'

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, "Ben burada belki ilk defa açıklayacağım. Birkaç ay önce bizim bir kez daha diyalog ve masaya dönmek için Kandil ile temasa geçtiğimizi hükümet biliyor. Onun için uğraştığımızı hükümet biliyor bunu reddeden hükümetin kendisidir. Biz bunu tekrarlayacağız fırsat buldukça diyaloga tekrar başlanması için iki tarafı zorlayacağız. Ama Kandil görüşmeye hazır olduğunu söylerken, Ankara'dakiler 'asla masaya dönüş yok, süreç diye bir şey yok' dediği müddetçe tek taraflı masa mı olur?" dedi.

Cizre'de 251 kişinin hayatını kaybettiğinin belirtildiği raporda şu tespit ve önerilerde bulunuldu:

*Savaş ve çatışma öldürür. Barış yaşatır.

*Sorunların karşılıklı diyalog ve müzakere temelinde çözülmediği durumlarda, toplumsal adaletten söz etmek mümkün olmayacak.

*Abluka kalktıktan sonra Cizre'ye gelen heyetler devlet yetkililerin gözünde "potansiyel terörist" muamelesi görmüştür.

*Abluka altına alınan kentlerde ortaya çıkan tahribatın onarılması, bağımsız komisyonların oluşturulabilmesi ile mümkündür.

*Yaşanan katliamlar ve Vahşet bodrumları Cizre halkının toplumsal hafızasında asla unutmayacağı bir dönem olarak yer almıştır.

*Ablukada kadınlara karşı işlenen savaş suçlarıyla birlikte, kadınların direnişlerini içeren kadın hakikatlerinin ortaya çıkarılması için bir çalışma yapılmalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.