Davutoğlu: Desteğimiz Musul kurtarılıncaya kadar sürecek

Davutoğlu: Desteğimiz Musul kurtarılıncaya kadar sürecek

Başbakanı Davutoğlu “Rusya ile görüşmeye, her türlü fikir alışverişinde bulunmaya hazırız. Ancak bize bir şey dikte ettirmesine asla izin vermeyiz” dedi.

Başbakanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul’daki Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK), Türkiye’nin 24 Kasım’da Rus uçağının düşürmesi sonrası iki ülke arasında gerilen ilişkileri değerlendirdi.

Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

‘Rusya ile görüşmeye hazırız’

“Geçtiğimiz günlerde gerilen Türkiye-Rusya ilişkilerinin eskiden olduğu gibi en iyi şekilde sürmesi konusunda güçlü bir siyasi iradeye sahip olduğumuzu bir kere daha ifade etmek isterim.

“Rusya ile görüşmeye, her türlü fikir alışverişinde bulunmaya hazırız. Ancak bize bir şey dikte ettirmesine asla izin vermeyiz.

“Rusya ile bu siyasal krizi masa etrafında çözmeye gayret ederken, ekonomik yaptırımlar üzerinden ilişkilerimizin bozulmasına, doğasının değişmesine izin vermemeliyiz. Türkiye’nin sınırlarını, hava sahasını, deniz sınırlarını korumak, bu ülkenin yönetimi olarak bizim için hem bir hak hem de onurlu bir görevdir. Savunma görevimizi yaptık ve uluslararası hukuka göre bu bizim en tabii hakkımızdır.

“Ülkemizin sınır güvenliği konusunda angajman kuralları bellidir. Bunları defalarca deklare ettik. Kimse bizden bu konuda tavizkar olmamızı beklemesin. Bu konuda bundan sonra da aynı hassasiyet içinde olmaya devam edeceğiz. Rusya kendince birtakım yaptırımlar uyguluyor. Açık söylüyorum, bunları yadırgıyoruz ve bir anlamda da bunları Türkiye’ye dönük olarak ilan edilen bu yaptırımları büyük devlet anlayışına da uygun görmüyoruz.”

Putin’in açıklamaları

“Sayın Putin’in iki gün önce tekrar gerçekten bir devlet adamına yakışmayacak üslupla Türkiye’ye saldırması çerçevesinde ifade ediyorum. Bir ay önce Türkiye’ye yönetilmeyen suçlamalar şimdi niye yöneltilir? Sayın Putin, bir ay önce bizim Müslüman bir ülke olduğumuzu bilmiyor muydu? Sayın Putin bir ay önce Antalya’da Sayın Cumhurbaşkanımızla G20 Zirvesi’nde buluştuğunda Türkiyemizin dış politikasını bilmiyor muydu?

“Türkiye, DAEŞ’le (IŞİD) iş birliği yaptıysa niye o zaman açıp konuşmadı? Söz konusu değil. Türkiye hiçbir terör örgütüyle iş birliği yapmadı, yapmaz ve yapmayacak. Bu bağlamda bir kez daha ifade etmek isteriz ki; Türkiye kendi sınırlarını, hava sahasını, demokrasisini, birliğini, bekasını ama ön önemlisi de geleceğini korumak için ne zaman herhangi bir adım atması gerekirse hiç tereddüt etmeden bunu atar, ülkemizin sınırlarını da korur, geleceğini de teminat altına alır.

“Türkiye, bu tür yaptırımlarla, baskılarla zora düşürülecek bir ülke değil. Biz de kendi tedbirimizi alıyor, alternatif planlarımızı yapıyoruz. Her şeyin bir çaresi, bir çözümü vardır. Her türlü duruma hazırlıklıyız. Rusya’nın tutumu dolayısıyla mevcut durumdan etkilenen sektörlerimiz için de tedbirlerimizi alıyoruz. Enerji, ticaret ve turizm alanında gerekli tedbirler, düzenlemeler zaten yapıldı, alındı. Bundan sonra da bu tedbirlerimizi güncelleyerek etkilenen sektörlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

Musul’daki Türkiye askeri

“Irak merkezi hükümeti ve silahlı kuvvetlerinin DAEŞ saldırıları karşısında etkin mücadele gösterememesi, Musul gibi ülkenin ikinci büyük kentinin düşmesi, bu tehdide karşı mücadelede yerel güçlerin yanı sıra uluslararası destek ve işbirliğinin gerekliliğini ortaya koymuştur.

“Biz bu çerçevede Irak makamlarının talepleri doğrultusunda gerek Peşmerge gerekse Musullu yerel gönüllülere eğitim ve donatım desteği sağlıyoruz. Bu desteğimiz Musul kurtarılıncaya kadar devam edecektir. Bu amaçla gönderdiğimiz eğitim birliğinin güvenliği için asker ve mühimmatta yeniden tanzim de dahil olmak üzere her tedbiri almak durumundayız. Nitekim DAEŞ’in eğitim kampımızın olduğu bölgeye gerçekleştirdiği saldırılar, bu konuda haklılığımızı bütün dünyaya göstermiştir.

“Herkes terk etse, Irak’ın toprak bütünlüğünü, birliğini koruma konusunda Türkiye ilkesel tutumunu sürdürecektir. Türkiye, komşu ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması ve bölgenin terör örgütlerinden arındırılması için bundan sonra da kararlı tutumunu ve gayretlerini gösterecektir.”

Eren Erdem

“Bir CHP milletvekili bugünlerde hepimizi derinden üzen ve CHP’ye oy veren seçmenleri de belki diğer milletvekillerini de herhalde derinden kaygıya teşvik eden ifadelerde bulundu. Ben ülke zikretmeyeyim ama ‘Eğer bir komşu ülkeyle Türkiye karşı karşıya gelirse Türkiye’ye karşı o komşu ülkenin safında olurum’ dedi.

“Bu demokrasi tarihimizde hiç sarf edilmemiş bir sözdü. Düşününüz Türkiye bir komşu ülkeyle, tahmin ederseniz ben cümlenin bütününü burada diplomatik olarak söylemek istemiyorum, karşı karşıya gelirse, ‘Türkiye’ye karşı onun yanında yer alırım’ demek, TBMM çatısı altında bir milletvekiline yakışır mı? Onu diyen milletvekili artık ‘Ben milletin vekiliyim’ deme hakkına sahip olur mu?

BM Güvenlik Konseyi’nden geçen Suriye tasarısı

“Dün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen karar ile birlikte Suriye’deki krizin çözümü yolunda kritik bir eşiğe gelindiğini de görüyoruz. Şunu açıkça söylemek isterim ki Suriye’deki krizin çözümü, Esed’in yerini meşru bir hükümete bırakmasıyla mümkündür.

“Meşruiyetini tümüyle kaybetmiş bir yönetimin varlığını sürdürmesini öngören bir girişimin Suriye’ye barış ve istikrar getirmesi mümkün değildir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.