Cumartesi Anneleri: Devlet insanlık suçları işlemeye devam ediyor

Cumartesi Anneleri: Devlet insanlık suçları işlemeye devam ediyor

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 582. buluşmalarında 1992 yılında gözaltına kaybedilen Nezir Acar’ın akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, İstanbul Galatasaray Meydanı’ndaki 582. buluşmalarında 1992 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde gözaltına alınan Nezih Acar’ın akıbetini sordu.

“Failler belli, kayıplar nerede?” pankartını açan ve üzerine barışı simgeleyen beyaz tülbent ile kırmızı karanfiller bırakılan oturma eylemine, HDP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Eylemde ilk olarak 1995 yılında gözaltında öldürülen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak söz aldı. Ali Ocak, 21 yıldır Hasan Ocak şahsında adalet aradıklarını kaydetti. Ocak, “Devletin işlediği suçları dillendirmeye çalıştık. Devlet insanlık suçları işlemeye devam ediyor” dedi.

1995 yılında Batman’da gözaltında kaybedilen Mehmet Şirin Maltu’nun kardeşi Perihan Maltu da, yıllardır sürdürdükleri mücadeleye devam edeceklerini belirterek ağabeyinin kemiklerine ulaşmak istediklerini söyledi.

Eylemde, Mardin’in Dargeçit ilçesinde 1992 yılında gözaltında kaybedilen Nezir Acar’ın kardeşi Salih Acar’ın gönderdiği mektup da okundu.

Annesinin, Acar’ın mezarını bulamadan geçen yıl yaşamını yitirdiğini kaydeden Salih Acar, “Abim Nezih Acar, 8 Nisan 1992 yılından beri kayıp” dedi.

“‘Gidin PKK’nın yanında arayın’ dediler”

Acar mektubunda kaybedilen ağabeyini aramak için her türlü yolu denediklerini, karakola gidip bilgi almak istediklerinde ise karakoldakilerin kendisine “Bizim yanımızda aramayın, biz tutuklamadık, gidin PKK’nin yanında arayın” dediğini anlattı.

Acar’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı: “O zamanlar aramaya çalıştık. Ancak karakoldakiler, ‘bizim yanımızda aramayın, biz tutuklamadık. Gidin PKK’nın yanında arayın’ dediler. Bundan sonra da hep aradık ama izine rastlamadık. Sonra dava açtık ancak davadan da sonuç çıkmadı. Sonra, ‘zamanaşımına uğradı’ dediler.

“Nezir’imin bir kemiğini görsem yeter”

“Çocuklar babasız kaldı. Annem Emine Acar, ‘Nezir’im bir kemiğini görsem yeter, bir mezarı olsaydı da yanına gitseydik’ diyordu. Geçtiğimiz yıl ağabeyime ait bir mezara kavuşamadan annem aramızdan ayrıldı. Biz yaşadığımız sürece hakkımızı arayacağız ve ağabeyimi aramaya devam edeceğiz.”

Buldan: En son darbe dün yapıldı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ise konuşmasına, 17-31 Mayıs Uluslararası Kayıplar Haftası’na değinerek başladı.

Buldan, “Kayıplarımızın akıbetini sormak, onları aramızdan alanların yargılanmasını istemek bizim en doğal hakkımız. Ancak siyasi irade bugün bırakın kayıpların bulunmasını onları öldürenleri bile yargı önüne çıkarmaktan kaçıran onları koruyan yol ve yöntem içindeler.

“Yıllardır Kürtlere ve muhaliflere yönelik her türlü darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. En son darbe dün TBMM’de 6 milyon insanın oyuyla seçilen HDP milletvekillerine karşı yapıldı.Elbette dokunulmazlıklarımızın kaldırılması bizlerin bu mücadeleden vazgeçeceğimiz anlamına gelmemelidir.Biz dokunulmayan milletvekilleri değiliz. Mücadeleyi halkımızla birlikte yapmanın sözünü bir kez daha bu meydandan vermek istiyoruz.Kimse bize geçmiş olsun demesin.Onlara geçmiş olsun” diye konuştu.

582. haftanın basın açıklamasını insan hakları aktivisti Bihter Meral Paccı okudu.

“Nezih Acar’ın 24 yıldır gizlenen akıbeti açıklansın”

Paccı, “Türkiye’de yaşam hakkımız, hakikate ve adalete ulaşma hakkımız, barış içinde yaşama hakkımız engelleniyor” dedi.

Paccı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Nezir Acar Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı’nda Merkez Karakol Komutanı olan Kemal Şen tarafından işkenceyle sorgulandı. Nezih Acar’ın kaybedilmesinden başta karakol komutanı Şen olmak üzere, 1992 Nisan’ında karakolda görev yapanlar sorumludur. Nezih Acar akıbetini açığa çıkartacak, faillerini tespit edecek etkinlikte soruşturma yapmayan savcılar sorumludur. Nezih Acar’ın 24 yıldır gizlenen akıbeti açıklansın, ceza adaleti sağlansın.”

Nezih Acar’a ne oldu?

Nezih Acar, 8 Nisan 1992 tarihinde hayvan alımı için görüşme yapmak üzere Mardin Dargeçit’te bir eve gitti. Gittiği ev 340 kişilik bir grup asker tarafından basıldı. Baskında Acar, 2 kişi ile gözaltına alındı.

Askerler onları gözleri bağlı olarak Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürdü. Gece geç saatlerde 2 kişi serbest bırakıldı, Acar’dan ise bir daha haber alınamadı.

Baba Halil Acar, Dargeçit Kaymakam’ına, Mardin Valisi’ne, Mardin Alay Komutanlığı’na başvurarak, oğlunun bulunmasını istedi. Ama başvuruları kayda alınmadı. Acar’ın gözaltına alındığı reddedildi.

Halil Acar, 28 Aralık 2005 tarihinde İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Savcılık, 16 Ocak 2009 tarihinde sanıklar hakkında soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ailenin etkin soruşturma yapılmadığı itirazı da, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

6 Kasım 2012 tarihinde Acar’ın dosyası, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle işlemden kaldırıldı. Bunun üzerine aile adına Avukat Veysel Vesek, 16 Ocak 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Mahkeme tarafından, soruşturmanın zaman bakımından yetkisinin başladığı tarihten önce kesinleştiği gerekçesiyle, kabul edilmedi. (imc)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.