Akademisyenlere yönelik baskı ve tutuklamalar Meclis’e taşındı

Akademisyenlere yönelik baskı ve tutuklamalar Meclis’e taşındı

HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlerin maruz kaldığı baskı ve tutuklamalar ilişkin Meclis’e araştırma önergesi verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, Barış İçin Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlığıyla yayımladıkları bildirinin ardından akademisyenlerin maruz kaldığı işten çıkarma, görevden uzaklaştırma, adli ve idari soruşturma ile gözaltı ve tutuklama uygulamalarının araştırılması için Meclis’e araştırma önergesi verdi.

‘Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalı’

Önergede, akademisyenlerin barış çağrısının tutuklamalar ve tecritle karşılık bulmuş olmasının Türkiye’de son dönemde hız kazanan temel hak ve özgürlüklerin gasp edilmesi sürecinde yeni bir eşik olduğunu ifade eden Demirel, “Bu bağlamda, bildiriye imza atan akademisyenlerin 11 Ocak 2016’dan bu yana maruz kaldığı işten çıkarma, görevden uzaklaştırma, adli ve idari soruşturma ile gözaltı ve tutuklama uygulamalarının araştırılması, üniversitelerin özgür düşünce üretme misyonlarının gerçekleştirilebilir kılınması, bu hususta kamuoyunda derinleşen endişelerin giderilmesi ve akademisyenlerin temel hak ve ifade özgürlüklerinin güvence altına alınması için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını gerekli görmekteyiz” dedi.

Sorular

Demirel, önergede Adalet Bakanı’ndan şu soruları yanıtlamasını istedi:

* Ülkede çatışmalı sürecin sonlanmasına dair yaygın talepleri yansıtan bu bildiri sonucunda yüzlerce akademisyenin baskıya uğraması, onlarcasının gözaltına alınması ve üç akademisyenin tutuklanmasının hukuki gerekçesi nedir?

* İşyeri ve ev adresleri devlet kayıtlarında mevcut olan ve kendi rızalarıyla savcılığa ifade vermeye giden 3 akademisyenin kaçma şüphesiyle tutuklandıkları bilinmektedir. Bu karara dayanak oluşturan hukuki mevzuat nedir?

* Adalet mekanizmasının ve mevzuatın kurumlarca yanlı yorumlandığı ve kararların buna göre alındığına ilişkin kamuoyunda ciddi görüş ve endişeler mevcut iken Bakanlığınızın bu konuya ilişkin görüşü nedir?

* İfadesi alınan akademisyenlere savcılar tarafından sorulan ve çoğunluğu PKK’nin terör örgütü olup olmadığıyla ilgili akademisyenlerin politik görüşünü öğrenmeye dayanan 14 soru Bakanlığınızın bilgisi dahilinde mi hazırlanmıştır? İfade özgürlüğü kapsamına giren bu soruların sorulmasının Anayasaya aykırı olduğu iddiasına ilişkin görüşleriniz nelerdir?

* Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ın müebbet hapis cezası alan hükümlülerle aynı bölümde tutulmasının, tecrite maruz kalmasının ve koşullarının kötüleştirilmesinin hukuki bir dayanağı ve özel bir gerekçesi var mıdır? Yrd. Doç. Dr. Mungan’a uygulanan ve kamuoyunca yaygın bir şekilde eleştirilen bu koşullarının düzeltilmesi için Bakanlığınızca bir adım atılması gündemde midir?

* Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un koşulları daha ağır olan Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 9 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne nakledilmelerinin gerekçesi nedir? Kamuoyunca ‘ikinci’ bir cezalandırma olarak algılanan çıplak arama, tecrit, görüşme yasağı, kitaplarına el koyma gibi uygulamaların hukuki bir dayanağı mevcut mudur? Bu uygulamaların ortadan kaldırılması için Bakanlığınızca herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?

* Barış çağrısında bulunan bir basın açıklaması yapmalarının ardından tutuklu yargılanacak olan 3 akademisyene dair ayrı bir iddianame hazırlanacağı şeklinde basına yansımış olan haberler doğru mudur? Suç teşkil ettiği iddia edilen eylemlerinin ardından 3 akademisyenin diğer imzacılardan ayrı tutulmalarının temel gerekçesi nedir?

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.