Afgan göçmen: Türkiye'ye dönmektense ölürüm

Afgan göçmen: Türkiye'ye dönmektense ölürüm

İngitere'de yayınlanan Times gazetesi, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan göçmen anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından Yunan adalarına çıkan göçmenlerle konuştu.

Gazetenin haberinde, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden saatler sonra beş çocuğuyla birlikte Midilli Adası'na çıkan Afgan annenin Avrupa'ya ulamaktan ötürü çok mutlu olduğu aktarılıyor.

Ancak Meria Azemi adlı Afgan kadına yeni anlaşma gereği Türkiye'ye geri gönderileceği söylenince "Hayır! Hayır! Hayır! Lütfen olmaz! Türkiye olmaz. Geri gönderilmektense burada ölmeyi tercih ederim" dediği aktarılıyor.

Eşini kaybetmiş olan Azemi, 7 çocuğu arasından iki kızını başlık parası karşılığı iki ay önce evlendirerek Afganistan'dan Avrupa'ya gelmek için gerekli parayı toplamış.

Elindeki yaklaşık 3 bin 600 dolarla 5 çocuğunu alıp yola çıkan Azemi, önce İran'a, oradan Türkiye'ye ve son olarak da Midilli Adası'na gelmiş.

Azemi, Türkiye'de yaşadıklarını Time gazetesine şöyle anlatıyor:

"Bizi iki hafta boyunca açıkta bıraktılar. Sokaklarda kaldık. Yiyeceğimiz de yoktu. Barınak yoktu, bizi koruyan kimse yoktu. Polis ve asker az kalsın bizi öldürüyordu."

Midilli Adası'na gelmek için şişme bota bindiğinde üzerinde kalan son paraları da insan kaçakçılarına verdiğini anlatan Azemi, kendi bacağındaki ve bir kızının ellerindeki morlukları göstererek "Elimde kalan tek şey bu. Kim demiş Türkiye güvenli bir ülke diye!" sözleriyle tepkisini dile getiriyor.

60 hakim Yunan adalarına gidecek

Gazeteye konuşan bi AB yetkilisi ise gelecek günler içerisinde göçmenlerin Türkiye'ye iadesinin başlayacağını söylüyor.

AB ve Yunanistan'ın sahillerdeki güvenliği sağlamak için 4 bin kişiyi görevlendireceği hatırlatılan haberde, AB'nin Yunan adalarına 60 hakim yollayarak gelen tüm göçmenlerin dosyasının tek tek inceleneceğini ifade ediyor.

Ancak Midilli Adası'nın göç akınını durdurmayı amaçlayan planı uygulamaya geçirecek kapasitesinin olmadığı da haberde vurgulanıyor.

Times'a konuşan bir Yunan yetkili, "Bize herhangi bir talimat gelmedi. Kimse göçmen dosyalarını nasıl ele alacağını bilmiyor" diyor.

'Numaram 004-119'

Midilli'ye anlaşmanın yürürlüğe girme tarihi olan 20 Mart günü ulaşan bir diğer göçmen olan Behar Mastura, "Bize kimse bilgi vermedi. Başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Bize tek verdikleri bir kol bandı. Benim numaram 004-119" diyor.

Yunanistan'ı düşündüren tek konunun anlaşmayı uygulamak için gerekli lojistik altyapı olmadığı da haberde vurgulanıyor.

Bir Yunan yetkili, "AB'nin ikiyüzlülüğü bizi şok etti. Bir bakıyorsunuz olması gerektiği gibi Avrupa kapılarını açıp mültecileri ve göçmenleri kabul ediyor. Ama dönüp tekrar baktığınızda bu insanları insan hakları karnesi lekeli olan bir ülkeye zorla geri yolluyorlar" diyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün de anlaşma için yapılan 'uluslararası hukuka uygun olacak' açıklamalarını eleştirdiği hatırlatılan haberde, örgütün bu tutuma "Avrupa'nın yutmak zorunda kaldığı siyanür hapını şekerlemeyle kaplamaya çalışmak gibi" yorumunu yaptığı belirtiliyor. (BBC Türkçe)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.