Af Örgütü: Uygulanmayan ‘açık kapı’ politikası hayata geçirilsin

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yaşanılan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Örgüt adına açıklamayı yapan Pelin Atakan, 2015 yılında 1 milyon sığınmacı ve göçmenin Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerine düzensiz geçiş yaptığını belirtti.

Atakan, AB’nin binlerce sığınmacıyı denizlerde ölüm ile sonuçlanan bu tehlikeli yolculuklara karşı yasal ve güvenli geçiş imkAnlarını artırmak yerine Türkiye ile hukuka aykırı anlaşmalar yaparak göçü engellemeye çalıştığını söyledi.

‘Açık kapı politikası hayata geçirilsin’

Türkiye’de 2 milyon 742 bin Suriyeli sığınmacının bulunduğunu kaydeden Atakan, sığınmacı nüfusunun sadece 260 bininin Afet ve Acil Durum (AFAD) tarafından yönetilen kamplarda bulunduğuna dikkat çekti.

Atakan, “Mülteci nüfusunun yüzde 90’ından fazlası şehirlerde ve büyük bölümü de yoksulluk içerisinde hayatta kalmaya çalışıyor” dedi.

Hükümet yetkililerine Cenevre Sözleşmesi’nde yer alan “coğrafi sınırlamanın” kaldırılması noktasında çağrıda bulunan Atakan, Türkiye’nin halen yürürlükte olduğunu söylediği fakat pratikte uygulanmayan “açık kapı” politikasını hayata geçirmesini istedi.

Talepler

Atakan diğer taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

* Türkiye’de yaşayan sığınmacı ve mültecilerin devlet desteği ya da öz kaynaklarını kullanarak yeterli yaşam standartlarını koruyabilmeleri için geçim kaynaklarına erişimleri sağlanmalıdır.

* Sığınmacı ve mülteciler de dahil olmak üzere hassas grupların ihtiyaçlarını dikkate alan ulusal konut ve insan onuruna yakışır bir barınma stratejisi geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir.

* Avrupa Birliği, sığınmacı ve mültecilerin ‘üçüncü güvenli ülke’ ya da ‘ilk iltica ülkesi’ olması gerekçesiyle Türkiye’ye geri gönderilmesini derhal durdurmalıdır.

* AB ve uluslararası toplum, tüm sığınmacı ve mültecilerin ve yerel halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye’ye ve mülteci nüfusunun yoğun olduğu diğer ülkelere yeterli miktarda fon desteği sağlanmalıdır.

* AB, Türkiye’de uluslararası korumaya ihtiyacı olanların Avrupa’ya güvenli ve yasal yollarla erişme imkanı tanınmalıdır.